22 Şubat 2013 Cuma
13 Şubat 2013 Çarşamba
9 Şubat 2013 Cumartesi
Hükümet Kadın (2013)
http://www.imdb.com/title/tt2645092/
Sermiyan Midyat yazmış, yönetmiş, oynamış. 1950'li yılların Mardin'inde yaşayan babaannesinin gerçek hikayesini konu almış. Filmin temeli o bölgede toplumun kadına bakışı üzerinde odaklanıyor. Ayrıca Mardin'in karma etnik yapısı temel alınarak farklı kültürlerin bir arada oluşunun topluma kattığı zenginlik vurgulanmaya çalışılmış. Bu durumu gözler önüne sermek için çok doğru bir coğrafya zaten Mardin. Türkiye'nin içinden bir türlü çıkamadığı plansızlık gerçeğine de güzel bir örnek olmuş. Bu soruna rağmen toplumun içinden çıkabilmiş sayılı başarılı insanı da kendi içimizde nasıl erittiğimiz işlenmiş.
Yaşanmış olayların konu alınması gerçekçiliğe bir adım daha yaklaşabilmede büyük bir avantaj sağlamış olmalı. Ancak yer yer yapımı ucuza getirme kaygısıyla izleyiciyi olaya inandırmada sıkıntı çıkarabilecek noktalar da yok değildi. Bana göre araba kazası sahnesi buna bir örnek. Ayrıca Demet Akbağ'ın geçirdiği estetik operasyonların da bazı açılarda gözümü çok tırmaladığını söylemeliyim. 2001 yapımı Vizontele'deki Siti Ana'yla Hükümet Kadın Xate'yi kıyaslarken buldum kendimi film sırasında ve Siti Ana açık ara öndeydi bana göre.
Herşeye rağmen toplumsal sorunları dile getirmesi dolayısıyla gişe hasılatıyla yapımcısının yüzünü güldürmüş ama temelde boş beleş olan çok sayıda filmden kesinlikle ayrı tutulacak bir iş olmuş kanımca. İnsanımızın küfürle eğlendiğinin farkındalığıyla, o filmlerde sıkça kullanılan küfür taktiği burada da aralara serpiştirilmiş. Elbet işe yarayacaktır:)
Sermiyan Midyat yazmış, yönetmiş, oynamış. 1950'li yılların Mardin'inde yaşayan babaannesinin gerçek hikayesini konu almış. Filmin temeli o bölgede toplumun kadına bakışı üzerinde odaklanıyor. Ayrıca Mardin'in karma etnik yapısı temel alınarak farklı kültürlerin bir arada oluşunun topluma kattığı zenginlik vurgulanmaya çalışılmış. Bu durumu gözler önüne sermek için çok doğru bir coğrafya zaten Mardin. Türkiye'nin içinden bir türlü çıkamadığı plansızlık gerçeğine de güzel bir örnek olmuş. Bu soruna rağmen toplumun içinden çıkabilmiş sayılı başarılı insanı da kendi içimizde nasıl erittiğimiz işlenmiş.
Yaşanmış olayların konu alınması gerçekçiliğe bir adım daha yaklaşabilmede büyük bir avantaj sağlamış olmalı. Ancak yer yer yapımı ucuza getirme kaygısıyla izleyiciyi olaya inandırmada sıkıntı çıkarabilecek noktalar da yok değildi. Bana göre araba kazası sahnesi buna bir örnek. Ayrıca Demet Akbağ'ın geçirdiği estetik operasyonların da bazı açılarda gözümü çok tırmaladığını söylemeliyim. 2001 yapımı Vizontele'deki Siti Ana'yla Hükümet Kadın Xate'yi kıyaslarken buldum kendimi film sırasında ve Siti Ana açık ara öndeydi bana göre.
Herşeye rağmen toplumsal sorunları dile getirmesi dolayısıyla gişe hasılatıyla yapımcısının yüzünü güldürmüş ama temelde boş beleş olan çok sayıda filmden kesinlikle ayrı tutulacak bir iş olmuş kanımca. İnsanımızın küfürle eğlendiğinin farkındalığıyla, o filmlerde sıkça kullanılan küfür taktiği burada da aralara serpiştirilmiş. Elbet işe yarayacaktır:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)